Vicdanlarımızda hala dumanı tütse de Madımak'ta yakılan, Sivas, Çorum, Malatya ve Maraş'ta katliam ve kıyıma uğrayan alevilerin kin tutmayıp rövanş peşinde koşmadıkları, olayların üzerinden geçen yarım yüzyıla yakın sürede buna dönük en ufak bir girişimin dahi olmamasıyla kanıtlandı. Bu ve buna benzer hiçbir olayda hiçbir sorumluluklarının olmadığı da bilinmesine rağmen, bir CHP heyetinin 'Alevilerin vicdanında Türkeş'i aklama' ziyaretini geçen haftaki yazımda inceleyip, "Alevilere Türkeş niye dayatılır?" sorusuna yanıt aramıştım. Öyle anlaşılıyor ki, CHP heyetinin Türkeş'in evine yaptığı ziyaretle birlikte; Öztrak, Kılıçdaroğlu ve Kaftancıoğlu aracılığı ile üç güne yayılan üç ayrı açıklamayla konunun dallanıp budaklanarak konuşulması ve gündemde tutulması, önceden planlanmış! Gerçek üçüncü gün Kaftancıoğlu'nun sözleriyle ortaya çıktı; meğerse mesele yarayı açmak, kanatmak ve tuz basmakmış. Kamuoyu ilk etapta bu ziyareti, partisini bir güvenlik şem