Küreselleşme dediğimiz fenomen ve günümüzün hakim ekonomik düzeni neo-liberalizm şunun şurasında 30-40 yıllık bir geçmişe sahipken, bize sürekli olarak bunun öncesinin de var olduğu gerçeği unutturulmaya çalışılıyor. İktidarın alternatif bir gerçeklik, alternatif bir tarih yaratmak için kurgulanan ve dünya çapında yıllardır uygulanan bir stratejiyi -farkında olarak ya da olmadan- arakladığını gözden kaçırmamak gerekiyor. Erdoğan'ın, 'Ak Parti'nin kaderi Türkiye'nin kaderiyle bütünleşmiştir.' demesi gibi, sürekli kafamıza kafamıza vurulan bir "bizden (veya bu düzenden) öncesi yoktu, bizsiz bir gelecek olamaz" mesajı ile varmak istedikleri nokta, tarım birlikleriyle, kooperatifleriyle, yerli tohumlarıyla tarımda kendine yetip üstüne ihracat geliri elde eden bir Türkiye sanki hiç olmamışcasına, çiftçilere 'dünya böyle, halinize şükredin' diyorlar. Bölgelerindeki sendikalı fabrikaların üretimi, sendika gibi 'problemlerin' olmadığı Çin'e