Ana içeriğe atla

Kendisi İçin Korkmaktan Kurtulanlara Mektup

İnsanlık, tüm dünyada salgına karşı büyük bir savaş veriyor. Hemen herkesin ortaklaştığı konu ise "Bundan sonra, artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı' tespiti.

Tükenmişliğe ve 'yeni'ye yönelik arayışta çare, siyasette. Peki bunu yenilmekten yorulmuş, zihni tükenmişlik yaşayan siyasi iradeden mi bekleyeceğiz? Tabi ki hayır. Peki seçenek?

Çok partili döneme geçildikten sonra başta İnönü olmak üzere Ecevit, Baykal, Kılıçdaroğlu ve birkaç kısa dönemli Genel Başkan denemeleri ve bunların iradeleri ile oluşan yüzlerce MYK üyesi, binleri geçen Parti Meclisi üyesi geldi geçti. Aradan geçen süre içinde binlerce milletvekili parlamentoda çalıştı. 


Sonuç; CHP iktidara gelemedi, gelemiyor. Niye? Sureti değişik ama ruhları aynı kıbleye selama duran yöneticiler ne Türkiye'yi ne de dünyayı okuyamıyorlar. Tuttukları ipin, ülkemizin boynuna geçirilen ip olduğunu anlamıyor, biliyorlarsa da bizden gizlemeye çalışıyorlar.


Öyle olmasa, bugünkü parti yönetimince oluşturulan irade ile on yıldan bu yana girdiğimiz her seçimi kaybeder miydik? MYK'nın, hiçbir işe yaramadığı onlarca seçimi birer birer kaybetmemizle ortaya çıkan uygulamalarına rağmen, şimdi yeniden o koltuklarda oturabilmek için kurultay delegelerinden temsil iradelerini bir kez daha kendilerine devretmesini istemelerindeki cüretin dayanağı, cahil cesaretinde! Bu ne gözü karalıktır! 

Helal olsun. Köpeksiz köyde eli değneksiz dolaşmak değilse bu, nedir sahi?


Şimdi yeni bir Kurultay arifesindeyiz ya, "ilk seçimde iktidara geliriz, geleceğiz" diyen, buna inanan, bunun maddi şartlarını (toplumsal, sosyal) ölçen ve bize aktarabilecek kimse (mevcut yönetimden) var mı?


Corona salgını dolayısıyla fiziki karantina günlerinde ve bugünlerin de geçeceğini bilerek;  ruhun ölümüne giden yolda bilinç bulanıklıkları, hezeyanlar, sanrılar, çıldırma hallerine ulaşmadan, çözümün korkuda olduğunu hatırlamamız gerek, korku “iyileştirir” çünkü. 


Fikren teslim olmuş, tüm bedensel ve ruhsal enerjileri sönmüş ama ellerindeki güçle iradeleri kırmaya, teslim almaya, düşünme biçimlerini ortadan kaldırmaya, korku çukurunun içine yuvarlayıp, duygusal-düşünsel kaos yaratarak istediklerini almaya çalışıyorlar.

İçimizdeki geçmişin içinden çıkamadan bilinç ışığa, ışığı taşıyan da karanlığın üstüne yürüyemiyor. Yapılanları gözlerimizden büyük gözlerle, göze yığılan akılla göremezsek de, zihnimizde yaşayanları kölelere dönüştüren iradeyi tüketemiyoruz.

Şimdi parti yöneticileri ile kurultay delegeleri arasında yaşanan bu ilişkinin sonucu, CHP ve ülkemizin geleceğini belirleyecek.

Yaşayıp tecrübe ettiklerimizi zihnimiz daha tüketmemişken, kendisi için korkmaktan kurtulmuş insanlarla birlikte, gövdesinde sadece kendi ağırlığı olanlarla hesaplaşma vakti geldi.

 Ahmed Arife bağlayalım,



"Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?"


Turgay Develi

24. dönem Adana Milletvekili.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CHP'de nasıl kurultay delegesi olunuyor?

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'deki tüm il kongrelerini, 4-5 Kasım tarihleri arasında yapılacak kurultaya giden yolun taşlarını döşemeleri sebebiyle yakından izliyor, kimlerin başkan, kimlerin kurultay delegesi yapıldığını isim isim takip ediyorum. Bu ilgim, illerde oluşturulan kurultay delegasyonunun zihni kolonlarını inceleyerek bu inşa sürecinin sonucunda ortaya çıkacak yapının kurultayda nasıl bir irade ortaya koyacağını ve dolayısıyla oluşacak iradenin partinin iktidar olamama sorununa çözüm üretip üret(e)meyeceğini anlamaya çalışmaktan kaynaklanıyor. Adana kongresi henüz yapılmadığı için kimin il başkanı ve kimlerin de kurultay delegesi olacağı henüz listelenmemiş durumda. Buraya (Adana'ya) ilişkin söz hakkımız baki kalmak kaydıyla merak edenler için ifade etmeliyim ki, tüm Türkiye'de, öteden beri hep olduğu gibi, kongrelerde maalesef çok az siyaset konuşuluyor. İllerdeki kongrelerde temel motivasyon, kalemi elinde bulunduranların aldıkları temsil vekâletinin

Kalıp

Herhalde dünyadaki, ülkemiz, bölgemiz ve hatta şehrimizdeki bütün zenginliği paylaşan bir avuç kişinin en büyük korkusu, bir gün, neyi nasıl düşüneceğimizi, neye nasıl tepki vereceğimizi; neyin ahlaki, neyin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğuna dair zihnimize çizdikleri sınırları aşmaya cüret edebileceğimiz olmalı...   Korkularının bir gün gerçeğe dönüşmemesi için ise, yerelden başlayarak bütün yerküreye yayılmış televizyonları, gazeteleri, sosyal medyaları, haberleri ile her saniye neye gülmemiz, neye üzülmemiz ve hatta nasıl eğlenmemiz gerektiğine dair alt metinlerle dolu filmler, belgeseller, diziler çekip yayınlıyorlar. Bu sınırları zorlayanları terörist, farklı düşünenleri 'aşırı uç' olarak ilan edecek kanaat önderleri yaratıp besliyorlar. Kendilerine muhalif olanların bir kısmını deli olarak damgalayıp toplum dışına, kanun diye yazdıkları talimnamelere uymayanları da çıkarlarını korumak için tesis edilmiş mahkemeler eliyle cezaevlerine atıyorlar. Bütün bu işleyiş

Deli gömleği...

Yerel seçimler, bir çoğunu yakından tanıdığım çok sayıda ismin yeniden yahut ilk kez seçilerek belediye başkanlığı koltuğuna oturmasıyla, benim de üyesi olduğum CHP'nin 'zaferiyle' sonuçlandı. Bu vesileyle seçilen herkesi kutluyor ve başarılar diliyorum. ... Yerel seçimlerde yurttaşların tercihlerini belirleyen temel dinamiğin, emekli maaşlarının ve asgari ücretin enflasyona yenik düşmesi sonucu iyice hissedilir hale gelen yoksulluk olduğu görülüyor. Seçilen belediye başkanlarının ücret artışları noktasında ellerinden bir şey gelmeyeceği bilinerek yapılan bu tercihi ise biriken öfkenin bir sonucu olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu durumda bu öfke patlamasının sofralara tek etkisi (o da olursa), yoksulluğun etkilerini ancak hafifletebilecek olan sosyal yardımların muhalif belediyeler kanalıyla arttırılması olabilecektir. Yerel seçim sonuçlarını, bir yönüyle ve kısmen, genel iktidara yürümesi için CHP'ye verilen bir avans olarak görmek mümkün. Milli görüş’ün yerelden gen