Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma günü Türkiye yüzyılı sloganıyla seçim kampanyasını açtı. Tabi, palavralara karnımız tok ama; sürdürülebilirlik, kalkınma, üretim, verimlilik, çevrecilik, dijitallik, yerli ve millilik gibi ana başlıklar altında, eski yaraların dozunda bir şekilde kaşındığı, reaktif değil proaktif olarak söylenmesi gereken her şeyin doğru ve etkili bir şekilde söylendiği bir kampanya olacağı görülüyor. Önümüzdeki haftalarda muhakkak daha detaylı olarak konuşulacaktır, ancak ekonominin durumunun iktidarı rahatça indireceğine, iktidarın zayıfladığına ve kolay lokma olduğuna, adayın, stratejinin ve söylenenlerin pek de önemli olmadığına inananların dikkatle takip ettiğini umuyorum. Tabii seçim kampanyası, iktidara giden uzun bir zincirin sadece son halkası. Seçmeni peşinden sürükleyecek bir kampanyaya giden yol çok daha önce vizyonla ve bu misyona uygun kadrolarla başlar. Kitleleri peşine takacak bir vizyon sahibi olmaya giden yol ise çok daha çetrefilli... Bu yolu döşeyen taşla