Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Kararnamelik Muhalefet!

İlhan Selçuk Cumhuriyet gazetesinde yazdığı 7 Haziran 2012 tarihli köşe yazısında, zamanın ruhuna işaret eden önemli bir tespitte bulunmuştu: "Batıda sermaye sanayileşmiş burjuva sınıfının eline geçtiği gün laiklik ve demokrasiye kapılar açıldı... Bizde şimdi sermayenin cemaatçilik düzenine teslim olması süreci yaşanıyor." Sermaye, devlet aygıtınının sınırlı-sorumlu olarak kullanımını konjonktüre göre farklı zamanlarda nasıl ‘Atatürkçü’, 'milliyetçi', 'sosyal demokrat' veya 'liberal’lere teslim ettiyse, bugün de kol kola girdiği tarikatlarla yürüyüşü, alanın da verenin de memnun olduğu bir kıvamda devam ediyor. Sermayenin ihtiyaç duymamayı bir nebze öğrendiği (öğrenemeyenlerin de tasfiye edilerek susturulduğu) laiklik ve demokrasi kapılarının kapanmak üzere olduğuna dair alametler ise çoğalıyor. Bu alametlerden birisi, din veya mezhep kardeşliğinin siyasi bir sembol olarak görüldüğü dünyamızda elinden kılıç, dilinden 'fetva' eksilmeyen Ali Erbaş ü

Siyasetin Yeni Bir Güç Merkezi'ne İhtiyacı Var

Siyaseti Ak Parti'nin  b aşarı ya da başarısızlıkları üzerinden değerlendiren; politikalarını seçimler ve seçmen eğilimleriyle, siyasi parti ve ittifakların belirleyiciliğinde oluşturan,  medyaya, akademiye, sivil topluma nüfuz etmiş bir hegemonya ile karşı karşıyayız.  Bu yaklaşımın varlık amacı, uzatmaları oynadığı dünyanın her yerinde tescillenen neoliberalizmi perdelemek, d emokrasi, eşitlik, özgürlük ve hak arayışlarını gündelik olaylar ve bunların etrafında gelişen etki-tepki döngüsüne sıkıştırarak tüm iktisadi ilişkilerden soyutlamak; olayları ve olguları makro düzeyde analiz edilebilir olmaktan çıkartıp sorunların kaynağına ulaşılmasına engel olmaktan fazlası değil.  Siyasetin güç merkezini, devlet aygıtını ve bunu kimin nasıl kontrol ettiğini sorgulamadan, gelişmeleri yalnızca Erdoğan ve saray üzerinden okuyarak yapılan siyaset, doğal olarak yaşananları ve sonuçlarını ittifaklar, partiler, siyasi kutuplar zemininde olup bitenlerde arayan bir siyasi anlayış doğuruyor.  Bu,

Siyaset Çözüm Değil Rıza Üretiyor!

İnsanın yaşama içgüdüsü sonucu avcılık ile başlayan ve geleceği kurma mücadelesinin bir sonucu olarak gelişen/oluşan iş ve mesleklerin bazılarının zaman içinde işlevini yitirerek ortadan kalkıp, günümüzde var olan bilinen bütün mesleklerin ortaya çıkmasında birer katalizör olduğunu unutmadan konuşacak olursak; siyasetin, her insana, her canlıya, her damla suya, her dikili ağaca, bitkiye, soluduğumuz havaya, kısacası yaşamımıza etki eden en temel uğraş olduğunu iddia edebiliriz. Günlük yaşamda hastalandığımızda mümkünse en iyi doktoru, ihtiyacımız olduğunda işinde başarılı bir mühendisi, evimizin bir sorunla karşılaştığımızda en iyi ustayı, içeceğimiz suyun en iyisini, yiyeceğimiz bir elmanın, marulun, narın ilaçsızını, domatesin hormonsuzunu ister, tercih etmeye çalışırken, tüm bunları da kapsayan toplumsal yaşamın kurulması ve yönetilmesi sürecinde, içeceğimiz suya, soluyacağımız havaya, yiyeceğimiz yemeğe, giyeceğimiz giysiye, oturacağımız konuta, okuyacağımız kitaba, öğreneceğimiz

Maşrapa Hurafecileri

Bir mekanizma olarak devlet, hizmetinde olduğu sınıf adına ordusu ve polisiyle sağlamaya çalıştığı 'nizam'ın yanı sıra, işlerin zıvanadan çıkmaması için ihtiyaç duyduğu rızayı da siyasetçiler eliyle üretir . İşte o siyasetçiler, işlerine o türlüsü geldiği için, insan olmanın hak ve sınırını etnik kimlikler, dinler ve mezhepler üzerinden çizer. İ nsanı özne değil, kullanılan, arbitraj yapılan bir nesne olarak sınıflandırırlar. Onlar için insan değil,  Kürt, Alevi, Sünni, Hanifi, Şafi, Ezidi, Zaza vardır. Hadisle yol gösterir, ayetle uyarır,  hurafe ile kandırır,  uyandırır, uyutur, getirir, götürürler. Onları insan olmadıklarına ikna edemezlerse eğer, kendi varlıklarını sürdüremeyeceklerini biliyorlar. Kürt, Türk, Çerkez, Laz, Arap olarak renklendirir ama asla insan olarak cisimleştirmez, yaşamın asli unsuru olmaktan çıkarır ve  mutlaka talibi çıkacağını bilerek,  f iyat etiketini yapıştırıp piyasaya sürerler. Siyasetin itaatkar simalarından olup, sadakat sınavını geçerek kendin