Yakıcı gündem yerine alakasız işlerle oyalanmak dendiği zaman akla gelen örneklerden birisi olarak tarih kitaplarında geçen, Sultan 2. Mehmet'in Fatih ünvanı aldığı, Bizans'ı tarihe gömecek fetih için İstanbul'un surları dövülürken, dini otoritenin (papazların) içeride meleklerin cinsiyetini tartışıyor oldukları rivayeti gösterilebilir. Bugün de Türkiye'nin mecazi surları dövülürken içeride adım başı meleklerin cinsiyetini tartışanlara rastlamak pek zor değil. Siyasetin temel işlevini, temsili iddiasında bulunduğu nihai hedefleri gerçekleştirmek olarak özetleyecek olursak; esası öteleyecek, gölgeleyecek ve hatta ikinci plana atacak yol, yöntem, tartışma ve girişimlerin, en hafif tabirle, o temel hedeften uzaklaşma, vazgeçme anlamına geldiği, dolayısıyla siyasetin temel işlevini kaybetmesine neden olduğu sonucunu çıkartabiliriz. Siyasetin işlevini yitirmesinin sonucunun ne olacağı sorusuna ise sanırım en kapsayıcı yanıt olarak Türkiye'nin bugünkü durumu gösterilebili...