Ana içeriğe atla

Siyaset Kasapları CHP'yi Hakikat Mezbahanesine Çevirmeye Çalışıyor!

" Uzun Bıçaklar Gecesi" aklıma niye takıldı bilmiyorum ama Hitler'in, Nasyonal Sosyalist Parti'sinde, kendine muhalif olanları temizleme operasyonu olduğunu herkes biliyor. Bir gecede 100'lerce parti içi muhalif bıçaklarla öldürüldü ve Hitler'in mutlak  iktidarının önü tamamen açıldı. Sonucu ise, 2. dünya savaşı ve 45 milyon insanın ölümü oldu.

Şimdi bu girişten sonra, CHP’yi yönetenleri, tarihi iki hata yapma yolunda hızla ilerledikleri için uyarıyorum..

Parti siyasi iradesi, yerel seçimi kazandıran şartları doğru okuyamamanın yanlışı içinde. 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, doğru siyasi perspektif oluşturulamayınca, her biri kendi tecrübeleriyle, el yordamıyla, yaşadıkları fikri çölleşmeden kurtulmaya çalışıyorlar.

Buna çözüm için düşünülen, "Belediye Başkanları Buluşmalar"ının  ne ürettiğine, üretip üretmediğine, yaptıklarının halkta bir karşılığı olacak mı yoksa bunlar, Murat Zöhre'nin deyişi ile,' Kaptanın Seyir Defteri' ne düşülen küçük notlar olarak mı kalacak, yaşayıp öğreneceğiz! 

İkinci tehlike daha büyük; kongrelerde tek aday dayatması,  parti kadrolarına zehir içirilmesi demektir ki, bu, partiyi, hakikat kasaplarının çalıştığı mezbahanelere döndürür. Bırakın adaylar çıksın, konuşup anlatsın ve delege özgür iradesiyle oyunu kullansın. Seçilenler zaten CHP'liler olacak. Kimden, neyden, niçin çekiniyorsunuz?

Önceki bir yazımda 'Zeydan Karalar Kurultay’ın fikri önderi olsun mu?’ diye sorarken işte bu tehlikeye dikkat çekiyor, 11 Büyükşehir Belediye Başkanı içerisinde bu tehlikeyi görebilecek tek siyasetçi olarak, hiç olmazsa Adana il Kongresi’nden başlayarak, filtrelenmiş bir siyaset ile partinin geleceğine katkı koymasından söz ediyordum.

Bunu başarıp başaramayacağımızı göreceğimiz günlere az kaldı. Kararı, sadece Adana’nın değil, Türkiye’nin geleceğini yönlendirecektir. Sessizliği ya da tavırsızlığı ise dayatılanı kabullenmektir ki, parti ve şehir yakın tarihi bunu uzak zamana bırakmadan yazacaktır.

Bilinen gerçeğin altını çizelim; HDP ve İYİ Parti’nin oyları olmasaydı, 11 Büyükşehir Belediyesi kazanılmıyordu. Seçim, ‘HAYIR’ ittifakını bir arada tutan dengelerin sonucudur.

Düzenin dibe vurdurduğu yoksulluk ve çaresizlik hali karşısında, entelektüel şiddetin hakim olduğu 11 Büyükşehir’de kazanılan 31 Mart ve Haziran İstanbul seçimleri, aynı zamanda yönetememe krizi ile karşılaşan Ak Partiye bir nefes alma momenti sağlamıştır.

Bir sonraki seçimlerde ittifaklar geçerli olur mu, yeni güç dengeleri mi oluşur bilinmez. CHP, islamcılarla birlikte 1923’ü yıkan sol liberaller başta olmak üzere ellerindeki kalemlerle kasaplaşan, partiyi ‘Hakikat Mezbahasına’ döndürenlerle ideolojik bir yol ayrımına girip, doğru tahlil ve ideolojik olarak donanmış parti kadroları ile belediyeleri rant kapısı olmaktan çıkarmazsa, bırakın seçimleri kazanmayı, tek parça olarak sandığı bile göremeyebiliriz.

Parti içinde, siyaseten kasaplık yapanlar, CHP kadrolarını sermayenin demokrat militanlarına dönüştürmeden, tanımsız bir demokrasi havariliğiyle krizleri halkın sırtına yükleyen  bu mülkiyet düzenini sürdürmek için ‘sol’culuk yaparken, kongreler sürecinde de ibo’suz, Mahirsiz, Deniz’siz kürsüye çıkmayarak, halkın bütün değerlerinin üstünde tepinme cüretini gösteriyorlar.

Sosyal medya hesaplarında racon kesip, filtresiz solculuk yapıyorlar.
Bunlar, düzenin soyduğu halkın gözüne CHP kalesindeki burçlarından, biber gazı sıkmakla görevli üniformasız sağcılar. Nefes almamızı, gözlerimizi açmamızı bile engellemeye çalışıyorlar.

Sayın Kılıçdaroğlu karar vermeli; CHP, krizden krize sürüklenen düzende, bütün faturayı halkın sırtına yükleyen neoliberallerle mi yürüyecek, yoksa 80 milyonu yoksullaştırıp çaresizleştiren bu soygun düzenine dur mu diyecek?

CHP, kurduğu Cumhuriyet' te, Ak Parti' nin uyguladığı, CHP'li  bir çok parti yöneticisinin de savunduğu bu ekonomik politikalar nedeniyle, her bir yurttaşı köleleşir ve ‘düşkünleşirken’, elindeki kalemleri kasap bıçağı niyetine kullanan, hakikatin parti kongrelerinde bile konuşulup tartışılmasını engelleyen, üniformasız sağcılar ile yollarını ayırıp, yokluğu ve yoksulluğu yenmek için halkının önüne düşebilecek mi göreceğiz.

CHP'ye oy verenler neyi hak ettiklerini çok iyi biliyor.

Az kaldı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CHP'de nasıl kurultay delegesi olunuyor?

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'deki tüm il kongrelerini, 4-5 Kasım tarihleri arasında yapılacak kurultaya giden yolun taşlarını döşemeleri sebebiyle yakından izliyor, kimlerin başkan, kimlerin kurultay delegesi yapıldığını isim isim takip ediyorum. Bu ilgim, illerde oluşturulan kurultay delegasyonunun zihni kolonlarını inceleyerek bu inşa sürecinin sonucunda ortaya çıkacak yapının kurultayda nasıl bir irade ortaya koyacağını ve dolayısıyla oluşacak iradenin partinin iktidar olamama sorununa çözüm üretip üret(e)meyeceğini anlamaya çalışmaktan kaynaklanıyor. Adana kongresi henüz yapılmadığı için kimin il başkanı ve kimlerin de kurultay delegesi olacağı henüz listelenmemiş durumda. Buraya (Adana'ya) ilişkin söz hakkımız baki kalmak kaydıyla merak edenler için ifade etmeliyim ki, tüm Türkiye'de, öteden beri hep olduğu gibi, kongrelerde maalesef çok az siyaset konuşuluyor. İllerdeki kongrelerde temel motivasyon, kalemi elinde bulunduranların aldıkları temsil vekâletinin

Kalıp

Herhalde dünyadaki, ülkemiz, bölgemiz ve hatta şehrimizdeki bütün zenginliği paylaşan bir avuç kişinin en büyük korkusu, bir gün, neyi nasıl düşüneceğimizi, neye nasıl tepki vereceğimizi; neyin ahlaki, neyin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğuna dair zihnimize çizdikleri sınırları aşmaya cüret edebileceğimiz olmalı...   Korkularının bir gün gerçeğe dönüşmemesi için ise, yerelden başlayarak bütün yerküreye yayılmış televizyonları, gazeteleri, sosyal medyaları, haberleri ile her saniye neye gülmemiz, neye üzülmemiz ve hatta nasıl eğlenmemiz gerektiğine dair alt metinlerle dolu filmler, belgeseller, diziler çekip yayınlıyorlar. Bu sınırları zorlayanları terörist, farklı düşünenleri 'aşırı uç' olarak ilan edecek kanaat önderleri yaratıp besliyorlar. Kendilerine muhalif olanların bir kısmını deli olarak damgalayıp toplum dışına, kanun diye yazdıkları talimnamelere uymayanları da çıkarlarını korumak için tesis edilmiş mahkemeler eliyle cezaevlerine atıyorlar. Bütün bu işleyiş

Deli gömleği...

Yerel seçimler, bir çoğunu yakından tanıdığım çok sayıda ismin yeniden yahut ilk kez seçilerek belediye başkanlığı koltuğuna oturmasıyla, benim de üyesi olduğum CHP'nin 'zaferiyle' sonuçlandı. Bu vesileyle seçilen herkesi kutluyor ve başarılar diliyorum. ... Yerel seçimlerde yurttaşların tercihlerini belirleyen temel dinamiğin, emekli maaşlarının ve asgari ücretin enflasyona yenik düşmesi sonucu iyice hissedilir hale gelen yoksulluk olduğu görülüyor. Seçilen belediye başkanlarının ücret artışları noktasında ellerinden bir şey gelmeyeceği bilinerek yapılan bu tercihi ise biriken öfkenin bir sonucu olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu durumda bu öfke patlamasının sofralara tek etkisi (o da olursa), yoksulluğun etkilerini ancak hafifletebilecek olan sosyal yardımların muhalif belediyeler kanalıyla arttırılması olabilecektir. Yerel seçim sonuçlarını, bir yönüyle ve kısmen, genel iktidara yürümesi için CHP'ye verilen bir avans olarak görmek mümkün. Milli görüş’ün yerelden gen