Ana içeriğe atla

Yandaş, Fondaş, Candaş olmayan Yerel Basını Öldürüyorlar...

Türkiye'de artık bilinen bir gerçek var: iktidara yıkama-yağlama yaparsanız, onun denetimindeki bütün kurum ve kuruluşlardan, basılmayan, okunmayan mefkuteler için yüz binlerce abone karşılığı milyonlar alır, basın ilan kurumundan yıllık yüz milyonlarca lira ile taltif edilirsiniz...

Ülke düzeninin fikri iklimini oluşturmak için zihninizi kiralar ya da satışa çıkarırsanız da yüz binlerce dolar, euro ya da sterlinle beslenebilirsiniz; hele bir de bunu vakıf, dernek kurucusu olarak yaparsanız, üniversitelerde akademisyen, siyasi partilerde yönetici olarak 'görevlendirilirsiniz'. Bir şekilde cezaevi ile de tanışırsanız, başta AB ve ABD'nin içerideki 'misyonerleri' tarafından 'demokrasi tutsağı' olarak kutsanmanız da garanti...

Candaş olmanın da getirisi var; yandaş bir kurum geçen günlerde, CHP'li belediyelerin bir yıl içinde bazı gazete ve internet portallarına aktardığı paranın 50 milyon lirayı açtığını açıklamıştı.

Her birinin kamuoyunca bilinmeyen 'diğer' gelirler adı altında 'meşru' olandan kat be kat fazla 'beslendiği' herkes tarafından malum.

Olan, her biri kendi beldesinin kanaat önderi, on binlerce gazeteci ve ailesinin geçimini sağlayan, ne iktidar ne yerel yöneticilere 'yaranamayan', resmi ilanları daraltılıp, resmi kurumlar tarafından da abonelikleri iptal edilerek önce sesleri kısılıp, şimdi de boğulmaya çalışılan yerel basına oluyor...

Yerel basın yok olursa, ülkemiz demokrasisinin şamandırası bozulur.

Bu sorun sadece o gazetelerin sahiplerinin ya da orada çalışıp ekmek parası çıkaranların korunması (ki bu da önemli bir ayrıntı) sorunu da değil. Eğer yerel basına sahip çıkılıp yok olması engellenmezse, bu durum asıl olarak meydanın sadece farklı kutupların propaganda araçlarına kalması, dolayısıyla ülkenin zihni ikliminin kuruması ve onu besleyen kanalların tıkanması demek olacaktır ki, bu, çok ağır bir kayıp olur.

Her yurttaş bu ölümü önlemekle kendini sorumlu hissetmeli, yanlıştan dönülmesi için çaba harcamalı ve yerel basının yaşaması için nefesinden, nefes olmalı.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CHP'de nasıl kurultay delegesi olunuyor?

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'deki tüm il kongrelerini, 4-5 Kasım tarihleri arasında yapılacak kurultaya giden yolun taşlarını döşemeleri sebebiyle yakından izliyor, kimlerin başkan, kimlerin kurultay delegesi yapıldığını isim isim takip ediyorum. Bu ilgim, illerde oluşturulan kurultay delegasyonunun zihni kolonlarını inceleyerek bu inşa sürecinin sonucunda ortaya çıkacak yapının kurultayda nasıl bir irade ortaya koyacağını ve dolayısıyla oluşacak iradenin partinin iktidar olamama sorununa çözüm üretip üret(e)meyeceğini anlamaya çalışmaktan kaynaklanıyor. Adana kongresi henüz yapılmadığı için kimin il başkanı ve kimlerin de kurultay delegesi olacağı henüz listelenmemiş durumda. Buraya (Adana'ya) ilişkin söz hakkımız baki kalmak kaydıyla merak edenler için ifade etmeliyim ki, tüm Türkiye'de, öteden beri hep olduğu gibi, kongrelerde maalesef çok az siyaset konuşuluyor. İllerdeki kongrelerde temel motivasyon, kalemi elinde bulunduranların aldıkları temsil vekâletinin

Kalıp

Herhalde dünyadaki, ülkemiz, bölgemiz ve hatta şehrimizdeki bütün zenginliği paylaşan bir avuç kişinin en büyük korkusu, bir gün, neyi nasıl düşüneceğimizi, neye nasıl tepki vereceğimizi; neyin ahlaki, neyin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğuna dair zihnimize çizdikleri sınırları aşmaya cüret edebileceğimiz olmalı...   Korkularının bir gün gerçeğe dönüşmemesi için ise, yerelden başlayarak bütün yerküreye yayılmış televizyonları, gazeteleri, sosyal medyaları, haberleri ile her saniye neye gülmemiz, neye üzülmemiz ve hatta nasıl eğlenmemiz gerektiğine dair alt metinlerle dolu filmler, belgeseller, diziler çekip yayınlıyorlar. Bu sınırları zorlayanları terörist, farklı düşünenleri 'aşırı uç' olarak ilan edecek kanaat önderleri yaratıp besliyorlar. Kendilerine muhalif olanların bir kısmını deli olarak damgalayıp toplum dışına, kanun diye yazdıkları talimnamelere uymayanları da çıkarlarını korumak için tesis edilmiş mahkemeler eliyle cezaevlerine atıyorlar. Bütün bu işleyiş

Deli gömleği...

Yerel seçimler, bir çoğunu yakından tanıdığım çok sayıda ismin yeniden yahut ilk kez seçilerek belediye başkanlığı koltuğuna oturmasıyla, benim de üyesi olduğum CHP'nin 'zaferiyle' sonuçlandı. Bu vesileyle seçilen herkesi kutluyor ve başarılar diliyorum. ... Yerel seçimlerde yurttaşların tercihlerini belirleyen temel dinamiğin, emekli maaşlarının ve asgari ücretin enflasyona yenik düşmesi sonucu iyice hissedilir hale gelen yoksulluk olduğu görülüyor. Seçilen belediye başkanlarının ücret artışları noktasında ellerinden bir şey gelmeyeceği bilinerek yapılan bu tercihi ise biriken öfkenin bir sonucu olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu durumda bu öfke patlamasının sofralara tek etkisi (o da olursa), yoksulluğun etkilerini ancak hafifletebilecek olan sosyal yardımların muhalif belediyeler kanalıyla arttırılması olabilecektir. Yerel seçim sonuçlarını, bir yönüyle ve kısmen, genel iktidara yürümesi için CHP'ye verilen bir avans olarak görmek mümkün. Milli görüş’ün yerelden gen