Ana içeriğe atla

CHP'li Belediyeleri Uyarıyorum...

Önümüzdeki günlerde ülke siyasetinin bir numaralı gündem maddesi belediyeler olabilir.

Bunun iki önemli göstergesi var:

Birincisi, Erdoğan'ın İstanbul gibi dev bir belediyenin başkanlığını yapma tecrübesine sahip olması.

İkincisi de, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, açıktan kendi belediye başkanlarını hedef almayan, ancak "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" sözündeki gibi, sık sık yaptığı "Belediyeleri rant dağıtma merkezi olmaktan çıkarmalıyız." uyarıları.

Bu iki gösterge aslında her şeyi ayan beyan ortaya koyuyor.

Kılıçdaroğlu'nun uyarısının ne anlama geldiğini (tabii ki her belediye başkanı bunun ne demek olduğunu biliyor!) en iyi bileceklerden birisi, belki de bir numaralı isim de, siyasi hasımı, yani Erdoğan.

Önümüzdeki seçimlerin Erdoğan için bir hayat/memat meselesi olacağı, iktidarını sürdürmekten başka bir seçeneği olmadığı da unutulmaz ise, konuşmalarında sıkça vurgulayarak hedefe koyduğu CHP'li belediyelerin dikkati elden bırakmaması gerekiyor.

Bu itibarla, zaten bir kaç büyük şehir dışında, meclislerinde Cumhur ittifakı çoğunluğu bulunan CHP'li belediye başkanlarının, başta imar gibi konularda, AKP/MHP ittifakı ile tam 'uyum' içinde geçirdikleri dosyalar, ileride Erdoğan ve AKP için birer can simidine dönüşebilir.

"İşin içinde AKP/MHP ittifakı var. Bir şey olmaz." denilerek sağlanan "mutabakat" lara güveniyorlarsa, bu CHP'li belediye başkanları için aldatıcı olabilir.

Zira, Erdoğan iktidarında yaşananlara tanıklığımızla söyleyebiliriz ki, siyaset mezarlığındaki taşlar, Erdoğan'ın kendi şahsi geleceği için biletini kestiklerinin isimleriyle dolu.

Hiçbir şeyin sonsuza kadar gizli kalamayacağı gerçeğinden de hareketle, bırakın birkaç meclis üyesinin kellesini, eğer Erdoğan'ın yolunu açacaksa, kendisinden başka herkesi feda edebildiğini ve çekinmeden edeceğini yaşayarak öğrendik.

Sonuç olarak;

Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nce, Real AVM bölgesinde, 12.08.2021 tarih ve 67597785-105-04-199 sayısı ile karara bağlanarak askıya çıkarılan nazım imar plan revizyonu içerisinde bulunan, 11534 ada 1 ve 2 no'lu parsel meselesi ve atılan her imza, yapılan her ihale hayati öneme haizdir.

Gösterdiğim hassasiyetin nedenini daha önceki yazılarımda açıklamıştım;

İSKİ skandalını patlatan ilişkiler yumağını da (eş, sevgili, para) unutmadan, 30 yıl sonra kazanılan belediyelerde yaşanacak en ufak bir yanlışın, sadece Adana'da değil, ülke çapında CHP'ye umut bağlayan, oy veren milyonlarca insanın geleceğini karartacağı unutulmamalı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CHP'de nasıl kurultay delegesi olunuyor?

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'deki tüm il kongrelerini, 4-5 Kasım tarihleri arasında yapılacak kurultaya giden yolun taşlarını döşemeleri sebebiyle yakından izliyor, kimlerin başkan, kimlerin kurultay delegesi yapıldığını isim isim takip ediyorum. Bu ilgim, illerde oluşturulan kurultay delegasyonunun zihni kolonlarını inceleyerek bu inşa sürecinin sonucunda ortaya çıkacak yapının kurultayda nasıl bir irade ortaya koyacağını ve dolayısıyla oluşacak iradenin partinin iktidar olamama sorununa çözüm üretip üret(e)meyeceğini anlamaya çalışmaktan kaynaklanıyor. Adana kongresi henüz yapılmadığı için kimin il başkanı ve kimlerin de kurultay delegesi olacağı henüz listelenmemiş durumda. Buraya (Adana'ya) ilişkin söz hakkımız baki kalmak kaydıyla merak edenler için ifade etmeliyim ki, tüm Türkiye'de, öteden beri hep olduğu gibi, kongrelerde maalesef çok az siyaset konuşuluyor. İllerdeki kongrelerde temel motivasyon, kalemi elinde bulunduranların aldıkları temsil vekâletinin

Kalıp

Herhalde dünyadaki, ülkemiz, bölgemiz ve hatta şehrimizdeki bütün zenginliği paylaşan bir avuç kişinin en büyük korkusu, bir gün, neyi nasıl düşüneceğimizi, neye nasıl tepki vereceğimizi; neyin ahlaki, neyin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğuna dair zihnimize çizdikleri sınırları aşmaya cüret edebileceğimiz olmalı...   Korkularının bir gün gerçeğe dönüşmemesi için ise, yerelden başlayarak bütün yerküreye yayılmış televizyonları, gazeteleri, sosyal medyaları, haberleri ile her saniye neye gülmemiz, neye üzülmemiz ve hatta nasıl eğlenmemiz gerektiğine dair alt metinlerle dolu filmler, belgeseller, diziler çekip yayınlıyorlar. Bu sınırları zorlayanları terörist, farklı düşünenleri 'aşırı uç' olarak ilan edecek kanaat önderleri yaratıp besliyorlar. Kendilerine muhalif olanların bir kısmını deli olarak damgalayıp toplum dışına, kanun diye yazdıkları talimnamelere uymayanları da çıkarlarını korumak için tesis edilmiş mahkemeler eliyle cezaevlerine atıyorlar. Bütün bu işleyiş

Deli gömleği...

Yerel seçimler, bir çoğunu yakından tanıdığım çok sayıda ismin yeniden yahut ilk kez seçilerek belediye başkanlığı koltuğuna oturmasıyla, benim de üyesi olduğum CHP'nin 'zaferiyle' sonuçlandı. Bu vesileyle seçilen herkesi kutluyor ve başarılar diliyorum. ... Yerel seçimlerde yurttaşların tercihlerini belirleyen temel dinamiğin, emekli maaşlarının ve asgari ücretin enflasyona yenik düşmesi sonucu iyice hissedilir hale gelen yoksulluk olduğu görülüyor. Seçilen belediye başkanlarının ücret artışları noktasında ellerinden bir şey gelmeyeceği bilinerek yapılan bu tercihi ise biriken öfkenin bir sonucu olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu durumda bu öfke patlamasının sofralara tek etkisi (o da olursa), yoksulluğun etkilerini ancak hafifletebilecek olan sosyal yardımların muhalif belediyeler kanalıyla arttırılması olabilecektir. Yerel seçim sonuçlarını, bir yönüyle ve kısmen, genel iktidara yürümesi için CHP'ye verilen bir avans olarak görmek mümkün. Milli görüş’ün yerelden gen