Ana içeriğe atla

Basın görevini yaptı; dosyalar mercek altında...

Adana yerel basını bir tarihi sınavdan daha yüzünün akıyla çıktı.

Böyle düşünmeme sebep olan şey ise, Belediye Bürokrasisi ile Belediye Meclislerinde aynı içeriğe sahip dosyalar hakkında farklı tutum alıp, farklı kararların altına imza atarak toplum düzenini sarsan, her biri somut belgelere dayalı haber ve yazılarla ilgili yaşanan yeni bir gelişme.

Şehrimizde büyük infial yaratan ama muhataplarının kulaklarının üstüne yatıp, yazılanları, duymamış, görmemiş gibi yaptığı bu dosyalarla ilgili, yerel yönetimler konusunda yazdığı kitaplarla konulara hakimiyeti bilinen Sayın Vali Elban'ın belediyelerle ilgili haber ve yazıları çok yakından ve hassasiyetle takip ettiğini öğrendim.
***
Şimdiye kadar yaşananları kısaca hatırlatacak olursam;
1- RTÜK arsası olarak da bilinen Atatürk caddesi üzerindeki 3 bin metrekareden fazla bir alanın nev'inin değiştirilmesi suretiyle kamuya tahsisli alandan çıkarılıp özel sağlık alanı tesis edilmesi işleminde;

a- Kamu yararı kaldırılan alana eşdeğer olmak üzere, aynı bölgede alan yaratılıp/yaratılmadığı;

b-Ticari alana çevrilen alandaki imar değişikliği için aranan,' trafik yoğunluğu',' çevre kirliliği' gibi şartları belirleyen çalışmanın yapılıp/yapılmadığı;

c- Kamu iradesi dışında çivi dahi çakılamayacak bir arsayı satın almadan önce Belediye Meclisinde üyesi bulunan siyasi partileri dolaşarak, görüşmeler yapıp sonra bu arsayı satın alanlara, bu imar değişikliği ile haksız kazanç sağlanıp/sağlanmadığı?

2- Real bölgesi olarak bilinen yerde, Büyükşehir Belediye Meclisi'nin, 12.08.2021 tarih ve 67597785-105-04-199 sayılı kararı ile bahse konu plan içerisinde bulunan, 11534 ada/1-2 parselde yapılan imar değişikliği ile ilgili;

a- Burası özel sağlık alanı iken ticaret + konut alanına dönüştürüldü. Belediye Meclisi'nin bu kararına iki itiraz yapıldı. Dosya yeniden komisyona gönderildi.

b- Real bölgesindeki anılan sağlık alanının 'ticaret + konut' alanına dönüşmesi için 14.07.2014 tarihli Adana Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü yazısını yeterli bulan komisyon üyelerinin, benzer bir talep olan Çukurova İlçesi Huzurevleri Mahallesi 7164 ada 1-2-3 parsellerdeki "Ticaret + konut alanı" talebi için, " alınan görüşün üzerinden uzun bir zaman geçtiği için itibar edilemeyeceği" yönündeki (Adana 1. İdare mahkemesi 2018-484 sayılı dava dosyası ve 23.10.2017 tarih 2018/484 E. 2018/1034 K.) mahkeme kararını hatırlatarak, iki farklı kararın altına imza atmaları izaha muhtaç değil midir?

c- Ayrıca, aynı bölgede, anılan alan kadar sağlık tesis alanı yaratılıp yaratılmadığı da muamma konusu.

3- Geçmiş dönemde, Seyhan Belediyesi'nde bir ihbar/şikayet ile ortaya çıkan, 5 müteahhitlik şirketinin 12 dosyasını kapsayan ve aralarında, Avukat Türkan Eşli, Ulaş Toros, Hıdır Çak, Neriman Çetiner ve kız kardeşi mimar Neşe Çetin'in adının karıştığı skandalda, idarece, Belediye Başkan yardımcısı ve dönemin İmar müdürlerinden Neriman Çetiner ile ilgili her hangi bir suç duyurusunda bulunulmaması;

a- Aynı dosya kapsamında bulunduğu halde, (imar affına kadar geçen sürede -yasalara aykırı olarak-her hangi bir yasal işlem yapılmayarak 5 müteahhidin korunduğu şüphesi ortadayken) dönemin Seyhan Belediye Başkan yardımcısı, şimdinin Büyük Şehir Belediye Genel Sekreter yardımcısı Avukat Türkan Eşli'nin de daire sahibi olduğu binaya NASIL BİR AYRICALIK tanınarak iskan verildiği;

b- Son olarak, başta bu 12 dosya olmak üzere yukarıda adı geçenlerin yetkili olarak imzalarının bulunduğu bütün dosyaların teker teker incelenerek hukuka aykırı işlem tesis edilip edilmediği konusunda kamu vicdanının rahatlatılması;

***
Bu itibarla, ben de bir CHP üyesi ve eski bir milletvekili olarak, bütün hemşerilerimizi CHP'nin yüzbinlerce üye ve gönüllüsünün oylarıyla kazanılmış belediyelerin, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun "belediyeleri rant dağıtım merkezi olmaktan çıkarmalıyız" sözlerine destek olmaya çağırıyorum.

Buraya kadar anlattıklarımı da bir öneride bulunarak bitirmek istiyorum;

İçinde birden çok haksızlık ve hukuksuzluk bulunan ve kamu vicdanını kanatan bu dosyaların hakkaniyetle incelenebilmesi ve bulundukları görev nedeniyle halen nüfuz sahibi olanların korunduğuna ilişkin şüpheye düşülmemesi için mutlaka şehir dışından bir teknik ekibin oluşturulması gerektiğine inanıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beşiktaşlılar üzülmeyin, ADS sizin için de var...

Süper liği takip eden futbol taraftarları arasında Beşiktaş'ın küme düşmesi neredeyse kesinleşmiş ADS'ye yenilmesi futbol ile ilgili ilgisiz bir çok kesimde dikkat çekmiştir. Bu yenilgiye şaşıran ve de özellikle üzülenler çoğunluktadır. Ama şaşıran ve üzülenler başta olmak üzere herkesin bilmesi gereken bir gerçek var ki Beşiktaş sadece bir futbol kulübüne karşı değil çok zor zamanlarda ve ancak tarihin belli dönemlerinde vücut bulabilecek bir şehrin ruhuyla karşılaştı. Ortaya çıkan sonuç da bunun karşısındaki için kaçınılmaz olacaktı. KİR, SUÇ; FUTBOL Yok, 1932'den 1968'e kadar Portekiz'in idaresini elinde tutan faşist diktatör António de Oliveira Salazar'ın rejiminin fado ve fatima ile birlikte üç dayanağından biri olduğu gerçeği ile özdeşleşen futbolu kutsayacak değilim.. (Portekizce: três F de Salazar) Futbol'un, kulüpler arasındaki karşılaşmalarının skor dışındaki gri alanına yoğunlaşıldığında, kendini ya da otoritesi için kitlelerde meşruiyet arayanlar...

CHP'nin Üye ve Delegelerini Düşkün mü Sanıyorsunuz?

Bu yazı, CHP üyeleri ve delegeleri başta olmak üzere herkesi çok yakından ilgilendiriyor. Mutlaka okumanızı isterim. Bunun için de partide kayıtlı bulunan 45 bin kişiye özel olarak SMS aracılığı ile gönderdiğimi baştan söyleyeyim. Bir çok gazete, haber sitesi başta olmak üzere bir çok mecrada yayınlanıyor. Ayrıca kendi kişisel imkanlarımla diğer kanallardan da okunması için Türkiye çapında paylaşıyorum. Konumuz özelde delegelik genelde ise siyaset kurumunu, düşürüldüğü düzeyden kurtarma, aslında itibarını koruma ve iade etme arayışı aynı zamanda. Siyaset, işinde gücünde, siyasetle uzaktan yakından alakası olmayan herkesin de yaşamını her alanda direkt etkilediğinden, kimse bu konu beni ilgilendirmiyor diyemez. Bu giriş ile birlikte hemen CHP de delege olmayan, yazılmayan, yazılamayanları kutluyorum. En azından isteyip de yazılmadılarsa da, kendilerinin bir talebi ve çabası olmadıysa ve bilerek ve isteyerek 'bu orta oyununun figüranı olmam' diyerek kenarda duranla...

Kılıçdaroğlu'nun Zihnindeki Yük!

Bazı anlar vardır; zihninizdeki soru, bir dağı sırtlayıp kilometrelerce öteye taşımaktan daha ağır gelir. Umut etmek istiyorum ki, Sayın Kılıçdaroğlu böyle ağır bir yük taşımıyor! Çünkü aşağıda aktaracağım açıklaması ile zihinlere taktığı sorular, kendilerini değersizleştirmiş olanların sadakatini satın aldıklarından oluşturan, cahil Belediye Başkanlarına işaret ediyor. Çocuksu bir özgüven eksikliğinden kaynaklı, zayıflık patolojisi içindeki başkanlar, övgüleri gerçek sanıp içselleştirerek her türlü hataya açık olabilir. Aralarında Adana'nın da bulunduğu İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla, Mersin gibi nüfusun ve milli gelirin neredeyse yarısına yakınını temsil eden 11 Büyük Şehir Belediyesi kendi atadığı Başkanların yönetimindeyken 'Belediyeleri rant dağıtım merkezi olmaktan çıkarmalıyız' diyen sayın Kılıçdaroğlu neden böyle bir açıklama yaptı? Bu açıklamayı yapmadan önce partili belediye başkanlarına özel olarak bunları söylediğini düşünmemiz gerek; çünkü kamuoy...